Kapasitemiz Artıyor ve Hedef Pazarımız Genişliyor

Su yalıtımı ürünleri ve beton katkılarının yanı sıra geçtiğimiz günlerde boya üretimine de başlayan Molümer Yapı Kimyasalları ile ilgili bilgi aldığımız firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Öncü, “Geleneksel yapımız üzerine farklı plan ve stratejiler ekleyerek birçok konuda ileriye dönük çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda hedef pazarımızı genişletiyor ve günlük üretim kapasitemizi 40 tona çıkarmayı planlıyoruz” diyor...

YALITIM: Molümer hakkında bilgi alabilir miyiz? Ne zaman kuruldu, bugüne kadar neler yaptı?

AYHAN ÖNCÜ: 1981 yılından beri faaliyet gösteren Molümer yüzde 100 Türk sermayeli bir firma. Sürme esaslı likit membran ve beton katkılarımız ile kalite, devamlılık, uygulama kolaylığı ve insan sağlığını ön planda tutuyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızı bu yönde yürütüyoruz. Tüketicinin sıkıntı yaşamadan faydalanabileceği, üretimden tüketimine kadar insan sağlığı ve doğayı bozmayan ürünler piyasaya sunuyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı tüm satıcı ve özellikle uygulayıcı bayilerimize ürünlerin doğru uygulanabilirliği ve başka birçok konuda eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerden aldıkları bilgileri tüketiciye aktarmaları gerekliliği üzerinde durarak müşterilerimize daha yakın durmaya çalışıyoruz. Konusunda uzman ekibimiz, bayilerimiz ve hizmet verdiğimiz herkesle ortak hareket ediyoruz.

YALITIM: Ürün portföyünüz hakkında bilgi alabilir miyiz?

AYHAN ÖNCÜ: Uzun yıllar Ar-Ge yaptığımız su yalıtım ürünleri ve beton katkılarının yanı sıra piyasa talebi üzerine geçtiğimiz günlerde boya ve termal boyaların üretimine de başladık. Ayrıca müşterilerimizin ihtiyacına yönelik özel üretim de yapıyoruz. Üretimin her aşamasında kalite kontrolü yürütüyoruz. Her zaman aynı kalitede ürün üretmek, vermiş olduğumuz ürün garantisinin temelini oluşturuyor. Kalitesini kanıtlamış ürünler, başarılı çalışanlar, iyi hizmet ve yılların vermiş olduğu teknik deneyim bizi başarıya götürüyor. Buna bağlı olarak likit ürünler üreten firmamızın da pazarda ayrı bir yeri olduğunu söyleyebiliriz.

YALITIM: Su yalıtım sektörü hakkındaki yorumlarınız nelerdir?

AYHAN ÖNCÜ: Su yalıtımında amaç, insanın yaşam kalitesi, konforu ve sağlığına doğrudan etki eden konut, işyeri gibi “yaşam kabukları”nın, eşyanın tabiatına, insanın biyolojik ve fiziksel yapısına uyumlu (ergonomik) yapıda optimum dengeler içermesini sağlamaktır. Bu amaçla suda yaşayan balıklar, midyeler, karada yaşayan zeytin, çam ağacı, okaliptüs, portakal gibi birçok canlı yapı biyolojik ve fiziksel olarak incelenmiş, bu canlılardaki yapı taşlarındaki mükemmel denge ve uyum örnek alınarak insanın yaşam kabuğu olan yapıları meydana getiren yapı taşlarında da bazı kimyasal ve fiziksel özelliklerin olması gerektiği görülmüştür. Bu kapsamda her canlı kabuğunun nefes alması (difüzyon kabiliyeti) şarttır. Aksi takdirde içerideki yaşam çürüyor. Kabuk, elastikten sertliğe doğru gelişen değişik özellikte katmanlardan bir detay oluşturuyor ve bir denge içeriyor. Her katmanın diğer katmanlarla (aderans) kaynaşma bağı, bir uyum ve düzen oluşturuyor. Kabuklar doğa koşullarındaki ısı değişimlerine direnç gösteriyor. Tüm canlıların kabuklarında önce su yalıtımı, sonra ısı yalıtımı yapılıyor ve kabuk yapılarında zehirli madde (aktif madde olarak) görülmüyor.

Firma olarak bu kabukların kimyasal yapılarındaki plastikleri oluşturan uçan element ve maddeleri ve plastiklerin fiziksel dayanımlarını, ısı dirençlerini, UV dirençlerini, çekme ve basınç dayanımlarını etkileyen metal oksitleri ve özelliklerini inceledik; hangi element ve hangi maddelerin su ve ısıyla aktif hale gelerek yapıları bozduğunu tespit ettik. Bu kapsamda yapılarda kaliteyi düşüren şu hatalar yapılıyor: “Nefes almayan maddeler ve detaylar tercih ediliyor”, “Çimento alkali yüzeylerde reaksiyon uyumsuzluğu sağlayacak, faz farkı oluşturacak yapı taşları görülüyor”, “Nefes almayan kaplamaların difüzyon etkisine bir süre sonra yenik düştüğü, altında terleme, çürüme paslanma ve buhar basıncı, beton ile kaynaşmadığı için su kaçaklarının tespit edilemediği, beton ile arasında suyun gezdiği gibi etkileşimlerle şişip kabarma eğilimleri görülüyor”, “Basit kimyasal yapıların ısı etkilerinden daha çok çalışıp, daha çabuk bozulduğu görülüyor”, “Düşük maliyet arayışı ile tercih edilen basit ürünlerdeki uygulamalarda, eğitimsiz işçi potansiyelinin uygulama hatalarından dolayı asfaltın ve membranların eritilerek +170 C°’de ancak yapışabileceği, aksi halde fiziksel kaynaşmanın bile olmayacağı, yüzeyde ve ek yerlerinde hatalar olduğu gözlemleniyor”, “Rijit ve hava geçirmez tabakaların ek yerlerinin difüzyon etkisiyle bir süre sonra yarıldığı, açıldığı görülüyor”, “Statik çalışmalar bilindiği gibi sadece şiddetli depremlerle oluşmuyor. Yer kabuğu mantar gibi şişiyor, çalışıyor ve yapıları statik olarak zorluyor. Rijit sert harçlarla oluşan kabuklar çatlıyor, soğuk derzler oluşabiliyor”, “Çok sert çimentolu harçların ve polimerlerin zamanla daha da sertleşip kırılganlaşacağı görülüyor”, “Çok elastik malzemelerin aderans (yapışma) ve UV direnci kabiliyetinin az olduğu, çok sert malzemelerin de aderans (yapışma) ve UV direnç kabiliyetinin iyi olduğu, ancak elastikiyetlerinin düşük olduğu gözlemleniyor”...

Ürettiğimiz ürünlerde yüzey temizliği ve hazırlığına; aderans ve kaynaşmaya; tabakalar arasındaki kimyasalfiziksel uyum ve dengeye; tabakaların buhar difüzyonu dengesine; tabakaların optimum elastikiyet ve aderans (yapışma) dengesine; tabakaların çekme, uzama direnç faktörüne; tabakaların ısı değişimlerine direnç faktörüne; tabakaların su ve neme dayanma faktörüne; tabakaların bakım onarım olasılığı ve kolaylığı faktörüne önem veriliyor.

YALITIM: Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin yayınlanmasıyla ilgili yorum, görüş ve eleştirileriniz nelerdir?

AYHAN ÖNCÜ: Binalarda su yalıtımının artık zorunlu olması geç alınan bir karar olmasına rağmen gelinen nokta memnuniyet verici. 2017 yılında yayımlanan Su Yalıtım Yönetmeliği ile suya ve neme maruz kalan yapıların çözümü için su yalıtımının nasıl ve ne şekilde kullanılacağının usul ve esaslarının düzenlenmesi birçok kişiye kılavuz olacaktır.

YALITIM: 2017’yi nasıl geçirdiniz, 2018’den beklentileriniz nelerdir? Önümüzdeki seneler için neler planlıyorsunuz?

AYHAN ÖNCÜ: 2017 yılının ortalarında firmamızın 2. kuşağa tamamen geçmesiyle birlikte geleneksel yapı temeli üzerine daha farklı plan ve stratejiler eklenerek birçok konuda ileriye dönük çalışmalar yapıldı. 2018 yılı sonlarına doğru günlük üretim kapasitemizi 40 tona çıkarmayı planlıyoruz. 2017 yılında yüzde 17 büyüme gerçekleştiren firmamızın ihracatı, toplam ciromuzun yüzde 5’i. Ancak 2017 yılı sonu itibariyle kurmuş olduğumuz ihracat departmanı ile 2018’deki bir hedefimiz de ihracat payımızı artırmak. Bu büyümeyi gerçekleştirmek için de kendimize hedef pazar alanları belirledik. 26-29 Kasım 2018 yılında gerçekleşecek olan 39. The Big 5 Show Dubai Fuarı’na katılacak olan firmamızın hedef pazarlarından biri de Dubai ve çevresi...

2018 yılı ve önümüzdeki diğer yıllarda da Molümer markası sektörde lider markalardan biri olmaya devam edecek. Yılın geri kalan kısmı ile ilgili öngörüde bulunabilmek çok zor olsa da, biz her koşulda bulunduğumuz pazarın büyümesinden daha fazla büyüyerek pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz.

 

http://www.yalitim.net/yayin/345/molumer-yapi-kimyasallari-yonetim-kurulu-baskani-ayhan-oncu-kapasitemiz-artiyor-ve-hedef-pazarimiz-genisliyor-_9810.html#.XHvXpIgzaUk